Okuma Ortamının Hazırlanması

  • Anasayfa
  • Okuma Ortamının Hazırlanması
Images
Images
Images
Images
Okuma Ortamının Hazırlanması

Okuma Ortamının Hazırlanması

Okuma sürecine, uygun ortam hazırlayarak başlanmalıdır.

Okuma ortamı:

1-  Fiziksel okuma ortamı

2-  Bedensel okuma ortam

3-  Zihinsel okuma ortamı

olarak üç bölümde incelenir.

 

1.  Fiziksel Okuma Ortamının Hazırlanması
Fiziksel okuma ortamı; okuma yapılan mekandır.
Bu mekanın; ışık, hava ve ısı koşulları okumayı etkiler.
Okuma Mekanı

Okuma yapılan yer, bir oda, bir köşe veya bir masa olabilir.

Okuma yapılan yerin gürültüden uzak, sessiz olmasına dikkat edilir. Gürültü, dikkat dağıtır, zihni yorar. Okunan anlaşılmaz.

Okuma mekânın duvarlarında resimler, posterler ve benzeri dikkat dağıtıcılar mümkün olduğunca az bulunmalıdır. Resim ve posterlerle dolu duvarlar, okuyucunun dikkatim kitap, tan kendi üzerine çeker. Okuyucu, okuduğu konudan uzaklaşarak, resimlerle ilgili hayallere dalar. Bu da anlamayı engeller ve zaman kaybına sebep olur.

Öğrenme ağırlıklı okumalar; masa başında ve vücut ölçülerine uygun, ergonomik bir sandalye veya koltuğa oturarak yapılmalıdır.

Öğrenme ağırlıklı okumalar; asla yatarak, bir yere uzanarak yapılmamalıdır. Yatmak uykuyu çağrıştırır, okunanı anlamayı engeller.

Işık

Okuma yapılan yerin yeterince aydınlatılmış olması gerekir. İyi aydınlatılmış ortamlarda gözler yorulmadan daha uzun süreli okumalar yapabilir.

Okumaya uygun bir aydınlatma için, metrekareye 10-15 watt ışık yeterlidir.

Işık, okunan metnin üzerine düşmeli, direkt göze gelmemelidir. Direkt gelen ışık gözleri yorar.

Gün ışığında yapılan okumalar, gözleri daha az yorar.

Hava

Beynin besini oksijendir. Oksijensiz kalan beyin acıkır; açlık yorgunluk olarak algılanır. Beynin enerjisi azalır.

Okumaya başlamadan önce, camları açarak odayı havalandırmak, içerisini temiz hava ile doldurmak gerekir. Bol oksijen, zihni uyarır, beynin enerjisini artırır.

Isı

Okuma yapılan odanın ısısı 20 dereceyi geçmemelidir. Daha yüksek sıcaklıkta beden gevşer, uyku gelir.

Okuma ortamı için, 18-19 derece sıcaklıklar normaldir.

Çok düşük ısılı, soğuk mekânlar da okumaya uygun değildir, üşümek okuma verimini düşürür.

 

2.  Bedensel Okuma Ortamının Hazırlanması
Okumaya başlamadan önce bedensel hazırlık yapılmalıdır.
Bedensel hazırlık; oturma şekli, nefes alma, gözler ve mide ile ilgilidir.
Oturma Şekli

Oturma şeklinin, okuma hızı ve anlama üzerinde etkisi vardır. Bu nedenle uygun şekilde oturmak gerekir. Bunun için:

Sırtı eğmeden, omuzları düşürmeden, göğüsleri sıkıştırmadan dik oturulmalıdır. Sırtını  kamburlaştırıp, omuzları düşürerek, öne eğik oturunca; beyin sizi hasta olarak algılar.

Bütün organlara: “Sahibimiz bu gün hasta, fazla enerjiye ihtiyacı yok, çalışmasa da olur.” emrini verir. Okuma seviyesi düşer.

Beynin verimli çalışması için, havaya ve normal bir kan akışına ihtiyacı vardır. Boynu eğip, göğsü sıkıştırıp, omurgayı kamburlaştırınca; nefes borusu ve boyun damarları  sıkışıp, hava ve kan akışını engelleyecektir. Beynin enerjisi azalacaktır.

Otururken; sol eli çenenin altına dayayıp, baş parmak ile boyun daki şah damarın titreşip titreşmediği (iç ses) kontrol edilmelidir. (îç sesten ileriki bölüm de bahsedilecektir.)

Okurken; gözle, kitap arasında 25 cm uzaklık normaldir. Bu  durum gözetilmeden yapılan okumalarda, gözler kızarır, sulanır, çabuk yorulur. Uzun süreli okuma yapılamaz.

Nefes Alma

Bedeni okumaya hazırlamanın bir yolu da doğru nefes almayı öğrenmektir. Yapılan araştırmalarda, insanların yarısından fazlasının doğru nefes almadığı ortaya çıkmıştır.

İyi bir nefes, derinden, yavaş yavaş ve sessiz olur. Nefes sessizce, yavaş yavaş burundan alınır. Akciğerlerin tamamı doldurularak diyafram aşağı doğru itilir. Nefes ağızdan, dişlerin ve dudakların arasından yavaşça verilir.

Derin nefes alma çalışmasından sonra, arada dört beş defa normal nefes almalı, sonra yine derin nefes alma çalışması tekrarlanmalıdır. Çünkü, hiç ara vermeden arka arkaya yapılan derin nefes alma çalışmaları, baş dönmesi yapabilir. Bazen baygınlık geçirilmesine bile neden olabilir.

Derin nefes alma çalışmaları sonunda, beyne giden kan miktarı çoğalır. Beynin enerjisi artar, okuma seviyesi yükselir.

Derin nefes alma çalışması sonunda, vücutta oksijen miktarı artar. Tüm hücrelere bol oksijen gider. Oksijen, stres salgısı olan adrenalin maddesinin azalıp kaybolmasına neden olur. Zihni sakinleştirir ve duyguları dengeler, okunanlar daha iyi algılanır.

Mide

Yemekten sonra, tok karınla okumaya başlanmamalıdır.

Yemekten 25-30 dakika sonra okumaya başlanmalıdır.

Öğrenme amaçlı okumalara başlamadan önce, sindirilmesi zor, ağır, yağlı yemekler yenmemelidir.

Sebze ağırlıklı yemeklerin sindirimi daha kolaydır.

Okuma aralarında, tatlı yerine meyve ve özellikle elma yenmelidir.

Gözler 

Okuma sürecinde göz sağlığı önemli bir konudur. Üzerinde titizlikle durulması gerekir.

Göz sağlığım korumak için:

Okumalar mümkün olduğunca gün ışığında yapılmalıdır.

Okumaya başlamadan önce 3 defa omuzları arkadan öne ve önden arkaya doğru çevirerek jimnastik yapmak boyun kaslarını dinlendirir. Daha rahat okuma yapmayı sağlar.

Okurken gözlerde ağrı hissedildiğinde, göz kaslarını dinlendirmek için işaret ve orta parmak uçları ile şakaklara hafifçe dokunarak, bastırmadan, yavaş yavaş yuvarlak daireler çizerek masaj yapılmalıdır.

Gözleri kırpmayı ihmal etmemelidir. Bir noktaya takılıp kalan gözlerde kırpma olmaz, kan dolaşımı azalır ve gözlere gerekli olan sulanma önlenir. Gözler çabuk yorulur.

Konsantre olmuş gözlerle bakarken, nefesin düzenli olmasına dikkat etmelidir. Tıpkı göz kırpmada olduğu gibi, gözler bir noktaya odaklandığı zaman; nefes almada da duraksamalar olur. Bu da gerginlik yaratır.

Gözlerde yorgunluk, kızarma, sulanma olduğunda veya yazılar birbirine karışmaya başladığında, göz sinirleri yorulmuş demektir. Yorulan göz sinirlerini dinlendirmek için “Palming Yöntemi”kullanılır.

 

3.  Zihinsel Okuma Ortamının Hazırlanması

Zihnin çalışması ruh halinin etkisi altındadır. Ruh hali, düşünceler ve duygular birbirlerini sürekli etkilerler. Olumlu duygular, olumlu düşünceler ürettiği gibi, olumlu düşünceler de olumlu duygular üretir. Olumlu duygular ise ruh halini iyileştirir. Bunun sonucunda; zihin açık, berrak, okuduğunu anlamaya ve öğrenmeye hazır hale gelir.

Zihinsel okuma ortamını hazırlamak için:

a.  Duygular

b.  Beyin dalgaları

anlamaya ve öğrenmeye hazır hale getirilmelidir.

Duygular

Duygu; düşünce denilen enerjinin bedende oluşturduğu çeşitli hallerdir. Duygulan;

-  Olumlu duygular

-  Olumsuz duygular

olmak üzere iki başlık altında toplayabiliriz.

Olumlu Duygular : Sevgi, gülmek, umut, iyimserlik, mutluluk, sevinç, beğenilmek, yardımlaşma, paylaşma, hoşgörü... olumlu duygulardır.

Olumsuz Duygular: Tasa, kaygı, öfke, korku, üzüntü, kötümserlik gibi duygular olumsuz duygulardır. Olumsuz duygular, zihnin çalışma gücünü azaltır.

Beyin Dalgaları

Zihinsel okuma ortamının hazırlanmasında; duygular gibi, beyin dalgalarının da hazır hale getirilmesi gerekir. Çünkü beynin, anlamaya ve öğrenmeye hazır olup olmadığı yaydığı dalga çeşidine bağlıdır. Beyin dalgalarını daha iyi anlayabilmek için beyin hücresinin yapısını ve çalışma şeklini görelim.

Beyin Hücresinin Yapısı: Nöron dediğimiz beyin hücresinin şekli ağaca benzer. Şekilde de görüldüğü gibi, (şekil 6) dala benzeyen uzantılara dendrit, gövdeyi andıran uzantıya ise akson denir. Aksonların etrafı yağlı bir madde olan miyelin ile kaplıdır. Aksonların uç kısmı ince iplikçiklere ayrılır. Bunların görünüşleri kök gibidir. Bu ince iplikçikler, diğer sinir hücresinin dendritine bağlanır. İki sinir hücresinin bağlanıp, birbirine değdiği bu noktaya sinaps adı verilir.

 

Beyin Dalgaları Çeşitleri 

Alınan iletiler, beyinde elektrokimyasal akımlarla taşınır. Taşınma işlemi beyinde saniyenin % 1 'inden daha kısa sürede olmaktadır. Bilim adamları beyinde dakikada 10 bin ile 100 bin civarında elektrokimyasal ileti gerçekleştiğini tahmin etmektedirler. Beyinde her an milyonlarca ileti, nöronlar arasında taşınırken beyin dalgalarını oluştururlar. Bu nasıl olur?

İletiyi alan hücre, elektrik akımına dönüştürür diğer hücreye taşır. Taşıdığı iletiyi, sinapslarıyla aynı anda binlerce hücreye iletir. Yani beyinde her an milyonlarca farklı elektriksel ileti taşınmaktadır. Taşınan elektrik akımlarının cızırtılarını duyabiliriz. Taşman elektriksel iletiler; duyuların, duyguların ve düşüncelerin durumuna göre etrafa dalgalar yayarlar.

Yani beynimiz, etrafa radyo dalgalan gibi dalgalar yayar. Başa takılan elektrotlarla beyin dalgalan ölçülebilir, ölçümler sonucunda beynin dört çeşit dalga yaydığı görülmüştür,

Bunlar: Beta, Alfa, Teta, Delta dalgalarıdır.

Anlamanın ve öğrenmenin en uygun olduğu ortam, beyinde alfa dalgalarının yayıldığı zamandır. Alfa dalgaları; uyanık, huzur ortamında, stressiz, rahatlamış, hayal kurma zamanlarında yayılır.

Beyinden alfa dalgalarının çoğunlukla yayıldığı zamanlar, zihinler ortam olarak okuduğunu anlama ve öğrenme için en uygun zamanlardır. Okur, 8 saatlik uykudan sonra, dinlenmiş bir beyinle okuduklarını daha iyi ve çabuk anlar. Sabahlan uyandığınızda, dinlenmiş ve huzurlu bir ortamda beynin yaydığı alfa dalgaları çoğunluktadır.

Belli uygulamalarla, düşünceleri kontrol altında tutarak, zihin 7-8 saatlik uykudan sonraki gibi dinlenmiş, alfa dalgalan yayan duruma getirilebilir. Bunun için:

Doğru nefes alıp verme, Klasik müzik dinleme, Doğa seslerini dinleme, Gevşeme hareketleri yapma vb. çalışmalar düzenli aralıklarla tekrarlanmalı ve alışkanlık haline getirilmelidir.